ÜLKÜCÜLÜK
Bazı kişilerin Ülkücüler ve Türkçüler aynı çatı altında hareket edebilir
şeklindeki makalelerini okuyorum. Bu görüşe kesinlikle
katılmıyorum. Ülkücülüğün temel manifestosu olan 9 ışık
Doktirini'nde direkt madde olarak ülkücülük yazıyor. Wikipedia
ülkücülüğü şu şekilde tanımlıyor:
Ülkücülük: Türklük, gurur ve şuurunu İslam Ahlak ve Faziletleri
doğrultusunda benimsemek ve benimsetmek.
İslam Ahlak Faziletleri üzerinden benimsemek, Tüm Türklerin ortak
bir paydada birleşip Müslüman olmasını istemektir. Ülkücülere göre
Türklük beden İslamiyet ruhtur. Ve ruhsuz kalan beden cesettir. Eğer
bu ilkeye uyarsak Müslüman olmayan Türkleri (örneğin Gagavuz
Türkleri) Türk olarak sayamayız.
Ancak Türkçülük, din benimsemeden Türk'ün üstünlüğü için
çalışmayı gerektirir. Türkçülük -siz kabul edin veya etmeyin- Türk
Irkçılığını temel alan bir düşüncedir. Ülkücülerdeki ümmet politikası
Türkçülükle taban tabana zıttır. Aynı zamanda Ülkücülüğün fikir
babası olan Hüseyin Feyzullah'ın (Alparslan Türkeş) çeşitli
zamanlarda Türkçülük hakkında çelişkili demeçler veren biri
olduğunu biliyoruz. Kendisi Irkçılık Turancılık davasında mahkeme
heyetine bir özür mektubu yazmıştır.
Ülkücülerin 3 Mayıs'ı sahiplenmek istemesi konusuna gelirsek.
Onların başarısız davalarında Atsız gibi dik duran, 3 Mayıs günü
meydanlara çıkan Türkçüler gibi şuurlu kimseler yoktur. Yani mesele
oldukça açıktır.
Bu söyleyeceklerim sadece Ülkü Ocakları için geçerli değil. Siyasi
parti partizanlığı yapan ve Türk-İslam sentezini yayan hiçbir oluşuma
katılmanızı tavsiye etmiyorum.
Ruh Adam
27/05/2020